Tebyin ve teşri ne demek ?

Emre

New member
Samimi Bir Giriş: Bilimsel Merakla Bir Konu

Sevgili forumdaşlar, bugün üzerinde konuşmak istediğim kavramlar biraz ağır gibi görünebilir: tebyin ve teşri. İlk bakışta dini terminolojiye ait gibi duruyorlar; ama aslında bu kelimeler, bilimsel düşünceyle de kesişen derin bir alanı işaret ediyor. Benim derdim, bu kavramları sadece dini bir bağlamda değil, aynı zamanda sosyal bilimlerin, hukuk felsefesinin ve insan davranışlarının ışığında ele almak. Çünkü kelimeler yalnızca inanç dünyamızda değil, sosyal ilişkilerde, hukukta ve hatta toplumsal cinsiyet rollerinde de yankı bulur. Gelin, meseleyi biraz bilimsel ama herkesin anlayacağı bir dille irdeleyelim.

Tebyin Nedir? Bilimsel Bir Açıklık

“Tebyin” Arapça kökenli bir kavramdır ve “açıklamak, netleştirmek, ortaya koymak” anlamına gelir. Bir bakıma, bilimsel yöntemin de temelinde yatan işlevdir bu. Düşünün; bilim insanı da karmaşık bir veriyi toplar, analiz eder ve topluma sade bir dille açıklar. Tebyin, hakikati anlaşılır kılma çabasıdır.

Sosyal bilimlerde bu kavramı şöyle okuyabiliriz: Tebyin, bilgiyi “özel alandan kamusal alana” taşıma sürecidir. Tıpkı bir araştırmacının laboratuvardaki sonucu makaleye dönüştürmesi gibi, dini literatürde de vahyin veya hukuki bir metnin insanlara anlaşılır hale getirilmesi sürecine işaret eder.

Teşri Nedir? Hukukun Köklerine Bilimsel Bakış

“Teşri” ise “hukuk koyma, yasa belirleme” anlamına gelir. Sosyolojide buna “normatif düzenleme” diyebiliriz. Yani toplumda hangi davranışların kabul edilir, hangilerinin yasak olduğunu belirleyen sistem. Bilimsel gözle bakarsak, teşri toplumsal düzenin sürdürülmesi için oluşturulmuş bir çerçevedir. Hukuk sosyolojisi, antropoloji ve psikoloji de bunu destekler: İnsan topluluklarının hayatta kalabilmesi için belirli kurallar üretmesi kaçınılmazdır.

Modern dünyada parlamentoların yaptığı iş aslında teşri’nin seküler versiyonudur. Geçmişte dini otorite bu rolü üstlenirken, günümüzde demokratik sistemler halkın temsilcileri aracılığıyla yasa koyar. Ama kavramın özünde değişen bir şey yoktur: Teşri, düzen koyma, sınır belirleme, toplumsal hayatı sürdürülebilir kılma çabasıdır.

Bilimsel Lens: Tebyin ve Teşri’nin Evrimsel Mantığı

Evrimsel psikoloji açısından bakarsak, insan toplulukları her zaman iki temel şeye ihtiyaç duymuştur:

1. Bilginin anlaşılır kılınması (tebyin).

2. Davranışların düzenlenmesi (teşri).

Bunu ilkel kabilelerde bile görebiliriz. Bir şamanın “yağmur neden yağar” sorusuna verdiği açıklama tebyindir. Kabile reisinin “av bölüşümü şöyle yapılacak” kuralı ise teşridir. Yani bu iki kavram sadece dini değil, insanlığın varoluşsal ihtiyaçlarına cevap verir.

Kadın ve Erkek Perspektifleri: Veriler ve Empati

Burada toplumsal cinsiyet perspektifini eklemek önemli. Erkekler çoğu zaman veri odaklı ve analitik yaklaşır: “Bu kural neden var? Hangi sorunları çözüyor? Hangi veriyle destekleniyor?” diyerek teşri’yi işlevsellik açısından değerlendirirler. Kadınlar ise sosyal etkiler ve empatiyle yaklaşır: “Bu kural kimin hayatını kolaylaştırıyor, kimin hayatını zorlaştırıyor? Bu açıklama kime umut veriyor, kimi dışlıyor?”

İşte bu iki yaklaşımın birleşmesi, bilimsel düşüncenin kalbidir. Bir yasa koyarken (teşri) yalnızca işlevsellik değil, toplumsal adalet ve eşitlik de hesaba katılmalıdır. Bir bilgiyi açıklarken (tebyin) yalnızca doğruluk değil, anlaşılabilirlik ve kapsayıcılık da önemlidir.

Toplumsal Adalet ve Sosyal Bilimler Bağlamında

Bugün sosyal adalet mücadelesi de aslında tebyin ve teşri kavramlarının modern versiyonlarını içeriyor. Aktivistler, toplumsal eşitsizlikleri görünür kılarak tebyin yapıyor. Yasalarla hak arayışı ise teşri’nin modern izdüşümü. Bilimsel araştırmalar gösteriyor ki, eşitlikçi yasalar (örneğin kadın-erkek eşitliğini gözeten düzenlemeler) toplumsal uyumu artırıyor. Açıklayıcı ve kapsayıcı iletişim (örneğin bilim dilini sadeleştirmek) ise bireylerin sürece daha fazla katılımını sağlıyor.

Merak Uyandıran Tartışma Soruları

— Sizce “tebyin” sadece dini alanda mı kullanılmalı, yoksa her türlü bilimsel açıklama da bir tür tebyin midir?

— Teşri sürecinde adalet mi daha önemli, işlevsellik mi? Mesela, herkesin eşit derecede fayda sağlamadığı ama düzeni sürdüren bir yasa adil midir?

— Kadınların empati odaklı bakışı olmasa, yasaların (teşri) sosyal etkilerini görebilir miyiz?

— Erkeklerin analitik yaklaşımı olmasa, açıklamalar (tebyin) sadece duygusal bir anlatı mı olurdu?

— Günümüzde sosyal medya aktivizmini, modern bir “tebyin” biçimi olarak görebilir miyiz?

Sonuç: Kavramlardan Evrensele

Tebyin ve teşri, kökeni dini literatürde olsa da, aslında insanlığın evrensel ihtiyaçlarına işaret eden kavramlardır. Tebyin, bilgiyi anlaşılır kılmak; teşri, düzen koymaktır. İkisi de bilimsel, sosyal ve kültürel hayatın temel taşlarıdır. Erkeklerin veri odaklı analiziyle kadınların empati odaklı duyarlılığını bir araya getirdiğimizde, bu kavramları günümüz toplumunda daha adil ve kapsayıcı bir şekilde yorumlama şansımız olur.

Sevgili forumdaşlar, size soruyorum: Sizce günümüzün en büyük ihtiyacı daha iyi tebyin mi, daha adil teşri mi? Hangisi daha öncelikli? Bu kavramları hayatınızda nerede görüyorsunuz? Gelin, sadece kelimeleri değil, onların hayatımızdaki yankılarını tartışalım.